Kudret sahibi yüce Allah, yaşadığımız şu dünyamızı ve dünyamızın da içinde yer aldığı bütün kâinatı, yarattığı İlâhi kanunlarla var etmiş ve donatmış. Cereyan eden bütün hadiselere bu kanunları sebep olarak koymuş. Şu muazzam kâinat bahçesinde, Kadiri Zülcelâlin, her zerrede nakış nakış işlediği bu ilâhi kanunlar, hayatın devamının gerçek sebepleri olmuş, her şey hikmet ve adalet ile onun ilim ve kudreti dairesinde koyduğu sistem ile hareket eder hale gelmiş.
Yüce Allahın koyduğu bu kanunları hiçbir kulun değiştirmeye gücü ve kudreti yoktur. İstisnası, büyük şair N. Fazıl Kısakürekin Rabbim isterse sular büklüm büklüm burulur dediği gibi, yine Onun emir ve müsaadesi dairesinde olabilir.
Peygamberlerin, peygamber olduklarını ispat etmek için, Allahın izni ve yardımıyla gösterdikleri mucizeler, İlâhi kudret tarafından koyulmuş olan bu kanunların yüce Allah tarafından değiştirilmesi sonucu meydana gelen olağanüstü hadiselerdir. O kanunları koyan kâinat Sultanı, sevdiği mübarek peygamberlerinin hatırı için geçici olarak değiştirebilir veya kaldırabilir. Suları kuruttuğu gibi yeniden akıtabilir, kuruyan ağaçları yeniden canlandırabilir, Ölüleri diriltebilir.