Müslümanlar, Kur'ân-ı Kerîmi korumakla yükümlüdür. Onu koruma yollarından birisi de okumaktır. Bunun içindir ki, Kur'ân okumak, dinimizde ibâdet olarak kabul edilmiştir. Ancak bu, gelişigüzel bir okuyuş değil, usûlüne uygun bir okuyuştur. Yüce Allah, Kitabının "tertîl" ile okunmasını buyurmuştur; bu da yavaş yavaş, tane tane, kurallarına uygun olarak okumak demektir. Kurânı, kurallarına uygun olarak okumasını öğreten de Tecvîddir. Bu bakımdan tecvîd, bir fantezi ve lüks değildir; Kurânın Allah tarafından i

Kuran'ı Kerim Allah tarafından insanlığa gönderilmiş son ilahi kitaptır. İnsanlığı hem dünya hem de ahiret hayatında mutluluğa ulaştırmak için Hz. Muhammed'e gönderilmiştir. Allah Kuran'dan önce Tevrat, Zebur ve İncil'i de aynı amaçlarla göndermiştir. Ancak tarihi olaylar bize göstermektedir ki, diğer ilahi kitapların tahrif sürecinden sonra son ilahi kitap olarak Kuran gönderilmiştir. Bu açıdan Kuran ile diğer ilahi kitaplar aynı mesajı insanlığa getirmişlerdir. Sadece zamana ve mekana göre değişiklikler y

Ehl-i Sünnet alimlerinin Kuran tefsiri hakkında izledikleri yöntemleri özlü olarak bir araya toplayan bu eser, Müslüman gençlere Kuranı anlama yolunda rehber niteliğindedir. Müellif bu yöntemi pratik olarak tatbik ettiği bazı âyetlerin tefsirini de işlemektedir. Böylece okuyucu Ehl-i Sünnetin âyetleri tefsirindeki yöntemi üzerine bir ön bilgi edinebilecektir.

MESAJ ARAPÇA Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; yok mu öğüt alan? (Kamer, 17) Günümüz Müslümanlarının bildiği ve uygulamaya çalıştığı İslam, yüzyıllar boyu, dine sokulan hurafe ve eklemelerle öylesine bozulmuştur ki; Muhammed peygamberin tebliğ ettiği İslam'la bir ilgisi kalmamıştır. Ulema geçinen din adamları, din adına yüzlerce yasaklar ve haramlar uydurarak, İslam dinini Allah'ın doğadaki delilleriyle çelişen, karmaşık ve yaşanmaz bir dine çevirmişlerdir. Müslüman halkların, gelişen uygarlığın bu derece

İngilizce, Almanca, Fransızca gibi çeşitli dillerin, çaba gösterildiği takdirde, yeterince öğrenilebildiği günümüzde aynı ilgiyi dünyâ ve ahiret saadetinin imkanlarını önümüze seren Kur'ân'ı anlamaya vesile olacak bir dile, yâni Arapça'ya göstermemek doğrusu büyük bir eksiklik... İnsanımızın bir kısmı kutsal metnimizin dilini öğrenmenin mümkün olmadığını düşünerek çalışmaya niyet etmiyor. Oysaki, bizim elinizde bulunan bu kitabın hazırlanmasına kadar yaptığımız eğitim sürecindeki tecrübelerimiz derslerimi

Kur'ân'daki bir hükmün kaldırılıp yerine başka bir hükmün konulması şeklinde tarif edilen nesh, Islâm âlimleri arasında tartışmalı bir konudur. Bir kısım ulemâ Kur'ân'daki mensuh ayetlerin sayısını 300'e kadar çıkarırken Suyuti bunları yirmiye, Şah Veliyyullah Dehlevî de beşe kadar indirmiştir. H.İİİ-İV. asır alimlerinden Ebû Müslim el-İsfahânî ise, önünden ve ardından bâtılın kendisine yol bulamayacağı Kur'ân'ın hükmünü iptal anlamına geleceğini savunduğu neshi tamamen reddederek, Kur'ân'daki neshin geçmiş

Başta Ehl-i Kitap olmak üzere diğer din ve inanç müntesipleri hicri II. asırdan bu yana İslamiyet ile ilgili birçok çalışma yapmıştır. Bu çalışmalarda Kur'ân, hadis, tefsir, fıkıh, Arapça ve diğer temel İslam ilimlerine dayalı İslami literatür ve düşünceler birçok yönüyle ele alınmıştır. Özellikle İspanya'nın fethi ile beraber Müslümanları ciddi bir tehlike olarak gören Ehl-i Kitap, birçok yöntemle bu tehlikeye karşı koymaya çalışmıştır. İspanya'nın fethinden İstanbul'un fethine kadar geçen sürede temel ola

Bazen ruhuna, bazen kalbine, bazen de bedenine yönelik mesajlarla yüklü maddeleri okur. Yani okuyucu bu kitapla vahye ait merak ettiği tüm sorulara yanıt bulur. Bu cevapları Yazar sıralarken ne fazlaca teknik detaya girerek okuyucuyu yorar, ne de çok yüzeysel ele alarak okuyucuyu zor durumda bırakır. Tafsilat ve özet dengesini muhafaza ederek, vakiayı da önceleyerek yüz farklı cevap ile vahyin değişik iklimlerinde bizleri dolaştırıp durur. Kitabın içerisinde ki Kuran ayet ve mesajlarının muhataplara iletil

Kur'an-ı Kerim, Hz. Peygamber ve ilk Müslümanların kullanımında 'cahiliyye' ve 'şirk' kelimeleri, önceki dönemin inanç yapısıyla birlikte kaotik ahlak kültürünü, insan ilişkilerindeki parçalanmışlık, şiddet ve yıkıcılığı anlatmaktadır. 'Cahiliyye' ve 'şirk'in karşıtı olan 'İslam' ise bu kavramların ifade ettiği eski inanç yapısını, ahlak kültürünü ve ilişkiler dünyasını toptan eleştiriden geçirip, yeni bir inanç, ahlâk ve değerler dünyası inşa eden büyük hareketin; dinî ahlâkî ve kültürel dönüşümün adıdır.

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini sağlamlaştıracaklarını sana anlatıyoruz. Bundan sana hakikat, inananlara da öğüt ue ibretler gelmiştir.

Peygamberlerin haberlerinden senin kalbini sağlamlaştıracaklarını sana anlatıyoruz. Bundan sana hakikat, inananlara da öğüt ue ibretler gelmiştir.

İnanmayanın okumadan reddettiği, inananın da okumadan veya anlamadan okuyarak savunduğu Kur'an, okunsun, APAÇIK olan mesajı anlaşılsın diye yeniden ele alındı. Allah'ın bütün insanlar için indirdiği Kur'an'ı, ait olduğu din olan İslam'ı öğrenmek üzere yavaşça, anlaya anlaya ve düşüne düşüne okuyan Prof. Dr. Gazi ÖZDEMİR, ayetleri, özellikle başka ayetlerle ve bir bilim adamı titizliği ile edindiği bilimsel bilgisi ve tecrübeleri ışığında yorumladı. Kur'an'da olup asırlarca açıklanmayan birçok bilgiyi açı

Benim tarihselci deyip de eleştirdiklerim, Kuran'ın tarihin belli bir döneminde indiğini ve kendi döneminin sorunlarına da çözümler sunduğunu ifade edenler değildir. Böylesi bir tanımlamayı hemen herkes kabul edecektir. Benim tarihselci deyip eleştirdiklerim, bugün bu etiketle anılırken; Kuran'daki kıssalara mitoloji diyen, Kuran'daki ahiret anlatımlarını Arapları uyutmak için anlatımlar olarak sunan ve Kuran'daki bize yönelik birçok Yap emrini, bunları yapmaya gücümüz de yetmesine rağmen, tarihi geçtiği iç

Harflerle ilgili mahrec ve sıfat bilgileri verildikten sonra harflerin harekelerinde, sukûnlarında, şedde ve idğâmlarında ağız ve dudak şekillerine değinildikten sonra harf talimi uygulamasına ağırlık verilmelidir. Harflerin önce resimleri, isimleri, musemmâları iyi öğretilmelidir. Sâkin, şeddeli ve harekeli, hattâ medli okunuşları hoca tarafından uygulamalı olarak gösterilmelidir. Sonra doğru telaffuzlar alınana kadar talebeyle beraber okunmalı, daha sonra diğer okumalara geçilmelidir. Diğer tecvid konular

Kur'an Arap dili ve edebiyatının ilk yazılı kitabıdır. Kur'an'ın nazil olduğu dönemde Mekke ve Medineliler arasında okuma yazma bilen insan sayısı çok çok azdır. Bu yüzden Kur'an'ın peygamberin sağlığında yazıya geçirildiğine ilişkin iddialar vardır; ama bunlar kanıtlayacak hiçbir yazılı ve somut kaynak elimizde yoktur. Nedense peygamberin sakalının kılları ve hırkası saklanmış; ama peygamberin bizzat yazdığı ya da yazdırdığı ayetler, sureler kısaca Kur'an, saklanmamış, saklanamamıştır. Hz. Muhammed vefat e

Sebîlüllah, Kur'ân'ın İslâm'a özgü bir medeniyet ve dünya görüşü oluşturmak için kullandığı anahtar kavramlardan biridir. İnsanların üzerinde yürüdükleri yollar nasıl onları hedeflerine götürüyorsa sebîlüllah da insanları Allah'ın rızasına götürmektedir. Sebîlüllah dünya ve âhiret hayatında insanlara yararlı olan, insanlığın iyi yönde gelişmesini sağlayan, geçici dünya menfaatlerini arzulanmaksızın yapılan bütün hayırlı işleri kapsamaktadır. Kur'ân'da her ikisi de yol anlamına gelen sebîl kelimesinin çoğul

Asırlardır yapılan yanlışlık; dini yönlendirmeyi ve Kur'an'ı yorumlamayı tamamen erkeklere bırakmak ve kadınları Kur'an'ı anlayıp yorumlamaktan uzak tutmak olmuştur. Böyle olmasaydı, ana dilleri Arapça olduğu halde, Arap toplumlarında bu kadar tutarsızlıklar ve Kur'an'daki kesin (muhkem) hükümlerde yorum kargaşalıkları yaşanmazdı. Son vahiy kitabı olan Kur'an ve İslam dininin kesin kuralları, toplumda devrim niteliğinde yepyeni kadın konumu değişikliklerine yol açmıştır. Bu yönde Kur'an, kadını koruyan ve

Prof. Dr. Abdulaziz Bayindir kimdir ? 1951'de Erzurum/Tortum'da dogdu.1976'da Atatürk Üniversitesi Istami ilimler Fakültesi'ni bitirdi. Temmuz 1976'dan 1997'ye kadar istanbul Müftülügü'nde Müftü Yardimcisi ve Uzman olarak çalisti. Bu süre içinde Fetva Kurulu Baskanligini ve Ser'iye Sicilleri Arsivi yöneticiligini yapti. 1983-1993 yillari arasinda Islami Ilimler Arastirma Vakfinin Ilmi toplantilarini düzenledi. Ser'iyye Sicilleri Isiginda Osmanlilarda Muhakeme Usulleri Isimli teziyle 1984'de Islam Hukuk dali

Kur'an, Din Ve Hayat, hiç Böyle Yorumlanmadı!... Bu Bilgiler, Ankebut İsimli Bir Varlık Vasıtasıyla Ruhsal Âlemin Sonsuz İmkÂnları İçinden Süzülüp Gelen Bilgilerdir. Bu kitap, Yaklaşık 6 yıl önce birincisi yayınlanan ve büyük ilgi gören "Ankebut" isimli kitabın devamıdır. Kur'an'ı yüceltmeyi amaçlayan ve onu daha da büyüten bu kitap, bazı ayetleri bambaşka bir bakış açısıyla yorumluyor. Kur'an-ı içsel olarak ve günümüz insanının anlayacağı bir dille ve rahatlıkla algılamasını sağlayacak bu bilgiler, çok etk