Bu kitabı elektrik mühendisliği bölümünde okuyan öğrenciler ile elektrik mühendisliği mesleğini yapan ancak mezun olduktan sonra branşlaşmanın getirdiği zorluklardan dolayı unuttukları elektrik makineleri bilgilerini tazelemek isteyenler için hazırladık.

Şunu ifade etmek gerekir ki, 1950-70'lerin Elektrik Mühendisliği eğitimi ile 2000'li yılların Elektrik Mühendisliği eğitimi arasında, üniversitelerde elektrik makinelerine ayrılan ders saati konusunda, burada açıklamak istemediğimiz nedenlerden dolayı önemli bir saat farkı bulunmaktadır (32/6). Dünyada, elektrik enerji üretiminin %99,9'unu sağlayan ve bu enerjinin % 90'ını ileten ve tüketen Elektrik Makinelerine ülkemizde verilen önem 32/6 oranında azalırken, bu konu öğrencilerimizin ve sanayide çalışan mezunlarımızın haklı tepkisini çekmektedir. Dersler, gerek saat olarak ve gerekse konu olarak azaltılmıştır. ve azaltılmaya da devam edilmektedir. İnsan olarak, çevre bilincimizin yüksek olmasını isteyip, bu konuda ödün vermek istemediğimizi de her fırsatta ortaya koymaktayız. Elektrik enerjisinin en temiz enerji olduğu bilindiğine göre, burada sürdürülen istek ve politika ile eğitim arasında tezat meydana gelmiyor mu?

Aslında, eğitim yapılan politikalara göre yönlendirilmeli. Aksi halde, birbirine ters çalışan kuvvetler elde edilir ve sonuçta yapılan iş, beklenenden küçük olur ve verim de zayıf kalır. Kusura bakmayın, bu düşünce şeklinde bile Elektrik Makinesinin teorisinden yararlandık. Bu düşüncelerimizi sizlerle paylaşırken niyetimiz sadece, elektrik makinelerinde yıllardır öğrendiklerimizi sizlere aktarabilmek, temennimiz ise eğitim sistemimizdeki yanlışlar bir gün düzeldiğini görebilmektir. Biz buna inanıyoruz ve yorumunu sizlere bırakıyoruz.