Bir sabah uyandık ve bizim kasaba toptan delirdi. Annem sağlıklı yaşam uğruna evi dev bir organik tarım alanına dönüştürdü. Babaannem sevimli, minnoş pansiyonunu oteller zinciri yaptı. Babam daha çok para kazanmak için eve uğramaz oldu. Kuzenim ata binerken resim yapmaya, flüt üflerken piyano çalmaya başladı. Yengem temizlikle kafayı bozdu. Kocasını pis diye evden kovdu ve çocuklarını her gün suya yatırdıktan sonra mandalla çamaşır ipine astı. Sevgi Teyze, daha çok sevebilmek için çocuklarını koltuğa

Her şey büyüyünce yazılımcı olmak isteyen Dorothy'nin, o ilginç gözlüğü takmasıyla başladı. Dijital bir fırtınaya yakalanan Dorothy, bir yazılım dünyası olan Ozcraft'a hapsoldu. Evine geri dönebilmesi için Zümrüt şehrinde yaşayan Oz'a ulaşmalı ve ondan geri dönüş yolunu öğrenmeliydi. Birbirinden enteresan yol arkadaşları çıktı karşısına: Kariyer bunalımında olan bir Korkuluk... Şarjı bittiği için artık marangozluk yapamayan testere kollu Robot Adam... Vahşi ve korkunç olmaktan sıkılan Aslan... Dorothy'

Bazen sadece her şeyin yolunda olduğunu hissettirecek sıcacık bir kucak ararsın... İşte küçük kaktüs Ponçik'in ihtiyacı olan da buydu. Kocaman, sıcacık bir kucak. Fakat ailesi dokunmayı pek sevmiyordu. Kaktüsler öyledir zaten, dokunmak istesen bile biraz dikenli davranabilirler... Ponçik de biraz dikenliydi aslında. Ama sırf bu yüzden sarılmaktan vazgeçecek değildi. Dışı dikenli olabilirdi ama içi yumuşacıktı! Dikenler onu durduramazdı! Ve bir gün, içinden geldiği gibi kocaman sarılabileceği bir arkadaş bu

Dedemin Bakkalı'nı okuyanlar bilir! O, tuz ruhu isteyen müşteriye yemek tuzu gönderip ruhu arkadan gelecek diyen bir girişimci... O, fakir müşterilere bedava ürünler satıp ücreti zenginlerin hesabına yazan bir kahraman... O, bakkaldaki içecekleri birbirine karıştırıp daha güzelini bulmak ve müşterilerine sunmak için uğraşan bir sivri zeka... O, Afrikalı çocuklara yardım göndermek için arkadaşlarının ellerinden kandil yiyeceklerini toplayan bir yardımsever... O, attığı her adım olay olan, aşırı eğlencel

Kıkır kıkır bir uyku masalı Ali'nin bir gece uykusu kaçar. Sağa döner, sola döner, amuda kalkar, denemediği yol kalmaz ama bir türlü uykusu gelmez. En sonunda koyun saymaya karar verir. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7... 7! 7 numaralı koyun biraz sonra ortaya çıkar ve esneyerek selam verir. Ali, konuşan bir koyunla karşılaştığına çok şaşırır. Yedi, Ali'ye Uyku Koyunları Ülkesi'ni anlatır ve bir bulutun içine atlayarak hep birlikte yola koyulurlar. İlk durak uykusu kaçmış mutsuz bir koaladır. Uyuyamayan Koala, çocukla

O, tuz ruhu isteyen müşteriye yemek tuzu gönderip ruhu arkadan gelecek diyen bir girişimci... O, fakir müşterilere bedava ürünler satıp ücreti zenginlerin hesabına yazan bir kahraman... O, bakkaldaki içecekleri birbirine karıştırıp daha güzelini bulmak ve müşterilerine sunmak için uğraşan bir sivri zeka... O, Afrikalı çocuklara yardım göndermek için arkadaşlarının ellerinden kandil yiyeceklerini toplayan bir yardımsever... O, attığı her adım olay olan, aşırı eğlenceli, cin fikirli, fena halde yenilikçi