Şimdiye kadar Sümerler ve Nuh Tufanı hakkında birçok şey duydunuz veya okudunuz. Hemen hemen hepsi mitolojik bilgilerdi. Şimdi sizinle Kuran ve bilim açısından Nuh Tufanı'nı ve Sümerleri irdeleyelim. Okuyacaklarınız daha önce okuduklarınızdan veya duyduklarınızdan çok farklı olacaktır. Fikrinizi değiştirebilir miyim bilmiyorum ama kafanızı karıştıracağım kesin!

Sevgi Nur Eğer doktorum Dr. Serkan Demir olmasaydı, burada anlattığım; duygularım, düşüncelerim ve yaşadıklarım, geçmiş zamanın yaşanmış günlerinin arasına katılarak, unutulup gidecekti... Dr. Serkan Demir Gelecek kaygısı ile her gün kavrulmaktansa, geleceğe önlem alıp, günü yaşayarak serinlemek çok daha mantıklı.

Onu üzen ve içini parçalayan ilişkilerin. Ruhunda bıraktığı eksiklik duygusunu yeniden yaşamak istemiyordu... Her ayrılık bir kanama yaratmıştı ruhunda, ardından yaralarını sarması uzun sürmüştü belli ki. Uzun zaman kendini ilişkiye kapatan insanın yeniden nefes alabilmesi ve birine kalbinin kapılarını yeniden açabilmesi ne kadar zordur; Bunu iyi biliyordum elbette... Belki de bunun içindi aşkın sonunda yer alan hayal kırıklığı; çünkü aşk bittikten sonra, acı gerçekle yüzleşince, ayrılığın gölgesi güneşimi

İtalyan dostum, onu izleyen bakışlarımı ve sessizliğimi görünce sözlerine devam etti: Hayata devam etmek âşık olmak anlamına gelir. Benim yaşımda bir adam başka neyden heyecan duyabilir ki? Yaşamak hissetmektir ve hissetmek sadece aşk ile mümkün olabilir. Bir kadının ruhunda saklı milyonlarca duygu vardır ve ben bu duyguları keşfetmeyi seviyorum. Her gün Müzeyyen Hanım'da yeni huylar görüyorum, bunları keşfetmek beni hem şaşırtıyor hem de ayakta tutuyor... Hayatımızı betimleyecek tek bir an vardır; o anı bu

Öykülerimizin mekânı olan çiftliğe bu adı kimin, ne zaman ne amaçla verdiğinin kimse farkında değil. Tıngır Mıngır Çiftlik... Çok da yakışmış, tam uymuş. Aslında adı önemli değil çiftliğimizin. Önemli olan çiftlikte yaşayanlar, yaşananlar. Çiftlikte kurulan dostluklar, sevgi bağları. Mete, Buse ve ailesinin, çiftlikte diğer yaşayanların sevgisini hissedeceksiniz. Marsık, Çıpır, Çimen ve Garip'in duygularını öğreneceksiniz. Kıskançlık, kızgınlık, üzüntü... Onlar kendi aralarında, kendi dilleriyle konuşup anl

Güvenlikçiler birbirine baktılar. Buna bir anlam verememişlerdi. Biri aracın arka koltuğuna oturdu, diğeri biraz şaşkınlıkla sordu; —Başkanım, aşağıdaki yer derken? Safka, ona ne cevap vereceğini düşündü. —Aşağı derken mi? Magma kontrol bölümüne tabii ki! Bu tesisin en alt kısmına. Gezegenin tüm ağır savunma sistemleri yok olmuştu. Burak üs gemisi, atmosferin dışından elektro top atışını, şüpheli gördüğü bütün hedeflere yöneltmişti ve yok ediyordu. Üzerine doğru saldıran avcı gemilerini de lazer atışıyla vu

Brukiler 1600 yıllarında Cizira Botan'da yaşarken, bir olay üzerine oradan ayrılıp Karacadağ'a gelir. Bu yıllar düzenin bozulduğu, Osmanlı'nın düşüşe geçtiği yıllardır. Karacadağ'da kara kıl çadırlarında mutlu bir yaşam sürerlerken misafir ettikleri bir Osmanlı müfrezesiyle yaşadıkları beklenmedik bir olay üzerine göç etmek zorunda kalırlar. Bunun üzerine çadırlar çözülür, denkler yapılır ve yola koyulurlar. Meşakkatli, amansız ve ölümcül bir göçün ardından Aralık'ın Dil Bölgesi'ne gelen Brukilerin reisi Şe

Son dönemde adını sıkça duyduğumuz algı operasyonlarının bilimsel temelleri ne? İnsan beyni ne zamandan bu yana hükümetler, politikacılar ve markalar tarafından yönetilebiliyor? Türkiye Algı Merkezi Başkanı İletişim Danışmanı ve Stratejist Cem Bağcı'nın bu kapsamlı araştırması, dünya ve Türkiye'nin yakın siyasi tarihini mercek altına alarak yaşanan algı savaşlarını, algı ve itibar yönetimi stratejilerini, kitlelere yönelik zihinsel yönlendirmeleri, kitlesel hipnozları, komplo teorilerinden farklı olarak, ta

Platon'un Babamız diyerek büyük saygıyla kitabında bahsettiği Aristo'ya 'var olmayanın varlığı' argümanı ile ışık tutmuş, Hegel ve Heidegger'e göre 'Batı felsefesinin ilk düşünürü', Einstein'a 'görelilik ve Quantum'da esin vermiş, Sokrat henüz gençken, kendisine ~BİR~ söylemini ve gerçeğini anlatmış, Elea Okulunun kurucusu, Zeno'nun hocası, o aslında hocaların hocası! PARMENIDES Nietzsche'den Leibniz'e, Schrödinger'den günümüze etkileri halen devam etmekte olan büyük felsefeci ve fizikçi! Fiziğe henüz mat

Bu kitap yirmi beş yıllık bir emeğin ürünü. Eksikleri, kusurları muhakkak ki vardır. Amacım, bu çalışma ile insanlara merakla ve eğlenceyle tarihi sevdirmektir. Umarım başarılı olmuşumdur. İyi eğlenceler.

Artvin Ardahan yolu üzerinde, Şavşat mevkiinde, soğuk ve karlı bir Ocak günü sabahında seyahat eden Emel-Orhan Sezer çiftinin otomobili uçurumdan aşağı yuvarlanır ve çift ağır yaralanır. 8 yaşındaki oğulları Kaan ise yara almadan kurtulmuştur. Ailenin hayatta kalma mücadelesi kolay olmayacaktır çünkü civarda çok fazla aç kurt bulunmaktadır. Şavşat'ın karlı dağlarında kayıp bir Alman kurdu köpek, kendisini sahibinden çalıp kaçıranlardan kurtulmuş, geri dönüş yolunu aramaktadır. Karşısına çıkan yabani hayvanl

Adına Dünya dediğimiz bu çukurda gözlerimizi açmak suretiyle başladı serüvenimiz. Bu çukura sığamadığımız için yarattık kendi dünyamızı o büyük kalbimizde. Ve sisler ardına gizledik en güzel kırgınlıklarımızı, sevinçlerimizi, umutlarımızı, kaybettiklerimizi. Kıyametin bizim dünyamızdan uzak durması dileğiyle...

Ulu Önder Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür derken sahip olduğumuz kültürel mirasımızı korumamız gerektiğini de öğütlemiştir bize.Halkedon'dan Kadıköy'e, sahip olduğumuz bu mirası korumak, hepimizin görevidir. Benim Kadıköy'üm asırlar öncesine dayanan yerleşik kültürüyle yaşayan, cıvıl cıvıl bir yerdir. İlk gençlik yıllarımdan bu yana yaşadığım Kadıköy'ü detaylı araştırmalarımla ve gönül gözümle anlattım sizlere. Haydarpaşa'sıyla, Haldun Taner'iyle, Süreyya Operası'yla, Fenerbahçe'siyle,

Seval, çevremizde belki de her gün defalarca gördüğümüz ama hikayesini bilmediğimiz, kimimizin merak bile etmediği, kimimizin aynı kaderi paylaşan akrabası ya da arkadaşı olan kadınlardan biriydi ve hikayesi de en az onlar kadar gerçekti. Seval, gerçek hayat hikayelerinden esinlenerek yazılmış bir kitaptır. Doğu Anadolu'da, töre gereği, kendisinden yirmi sekiz yaş büyük olan eniştesiyle evlendirilen, on yedi yaşındaki Güldalı'nın hikayesiyle başlayarak, onun kızı Seval'in hikayesini anlatan kitapta, hayatı

Yemek masası yine birlik beraberlik içinde toplandı, bulaşıklar yıkandı. Mehmet'in ağzında yeni yakılmış bir sigara, İstanbul'un dar, kalabalık sokaklarını seyrediyor. Aklına pilav satmak için babasıyla gittiği o sahil şeridi geliyor. Oraya nasıl yabancı bir gözle baktıysa, aynı bakışlarla şimdi bu sokakları süzüyor. Bir anne oğluna söz geçirmeye çalışıyor, genç olanlar bu sokakları büyük aşkları için bir fırsat olarak görüp, kapalı kapılar ardındaki karakterleri o kapının ardında bırakıyor, kapının öteki t

Bir yüzüm çocuk, bir yüzüm ihtiyar, bir yüzüm hayata koşuyor, diğer yüzüm ölüme, yorgun ve ihtiyar. Senin annen ne özgür olmayı, ne de hayatta kalabilmeyi beceremedi. Huzursuzluklarımla birlikte taşınıyorum. İyi ki beni görmüyorsun. O kadar ihtiyar ki tebessümlerim, inan ki ihtiyacın yok beni görmeye. Bana bakıp güneşini soldurmanı istemedim. Bu yüzden erteledim seni yıllarca. Özür dilerim. Ve ben 4B'nin önüne geldiğimde, çocukluğuma kadar çığlık atacağım. Sesim çocukluğuma kadar ulaşacak; nasılsa 4B'nin ön

Rafine şeker ve paket gıdanın bedenimizde yarattığı esareti biliriz de çıkmak için yol ararız. Doğayı dinler miyiz dış sesleri kapatıp, farkına varır mıyız renklerin? Tüm ruhsuz gıdalara elveda dediğim 10 yılın sonunda vardığım yer ise, beslenme keşfinin asırlardır sürdüğü, yolumun tükenmeden ve doğayı dinlemeden sona ermeyeceği idi. Dinlediğim melodiyi kalbime anlattım, kalbimin izleri ile yola çıktım. Çıktığım yolda sağlıklı ve dengeli beslenerek ilk hamileliğimde sezaryenle 7 kilo, ikinci hamileliğimd

1961 yılında babam, Almanya'da çalışmak üzere yola koyuldu. Bir yılın sonunda, babam daha iyi bir iş imkanı yakalayıp Türkiye'ye dönmekten vazgeçince, annemi ve bizleri de yanına aldırdı. Almanya'ya gidince Kara Ormanlar Bölgesi'nde, Villingen şehrinde, üç katlı bir evin çatı katına yerleştik. Okumak istiyordum, evlenmek de istiyordum, Almanya'da kalmak istiyordum, Türkiye'ye de dönmek istiyordum. Ben ne istediğimi bile bilmiyordum! Bu duygular içindeyken, büroda, Hannover Messeye (dünyaca ünlü sanayi fuarı

Dilbilgisi kitabımızın tamamlayacısı olan bu kitabımız ile eş zamanlı olarak, dilbilgisi kitabımızda bitirdiğiniz bir konuya dair alıştırmaları çözebilirsiniz. Bu sayede öğrendiklerinizi pekiştirmeniz daha hızlı olacaktır. Kitabın tüm alıştırmaları dilbilgisi kitabımızdaki örnek cümlelerden oluşturulmuştur. Son bölümdeki genel alıştırmalar ise yep yeni farklı cümlelerden oluşturulmuştur. Bu sayede hem kitabımızda öğrendiğiniz konuları pekiştirmeniz hem de yeni ve farklı cümleleri pratik etme şansınız olacak