Göbeklitepe'de Yeniden Doğuş adlı çömlek atölyesinin sahibi Enes ile tanışan Gül, yıllardır haber alınamayan kayıp adam Ceyhun'un dönüşü ile kendi kişisel arketiplerinin peşine düşmüş olan bu iki erkeğin ortasında bulur kendini. Tanrı Adem'i balçıktan yarattı, diyoruz. Bunu yorumlarken neden fizik ve biyoloji kurallarını devre dışı bırakıyoruz? Canlılığın ilk yapıtaşları balçık katmanları arasında başlamadı mı? Çamurdan yapıldıysak eğer, kendi hamurumuzdan biz de bir şeyler yapamaz mıyız, diyerek, bir çömle

Özlem kuşları çırpınıyor. Kanatları birbirine dokunarak, sesleri birbirinden kuvvetli, ağlamaklı çığlıklar atıyorlar. Bir anda karşılarına çıkan, hiç tanımadıkları hiç görmedikleri bir insana tüm yüreklerini açıyorlar. Samimi, yalansız ve tüm çıplaklığıyla... Aşka aşık iki yüreğin, görmeden, bilmeden birbirine yoldaşlığı ve derin bekleyişleri; özlemleri ... Kadının ve erkeğin aşka haykırışı, aşkı çağırmaları, aşkı bekleyişleri...

Alev ışığındaki sessiz yüz Tuttuğu damla tanesi dilekle Bekler. Kalbinde çarpan arzusu Avuçlarından havalanan Beyaz kanatlar Etrafında ışık tülü Sönmek bilmez Süt duman içinden Hayalini görmeden.

Ateş varsa, duman da vardır. Duman, ateşin baş tacıdır. Tütmesiyle gösterir varlığını her yangın. Ve ispatıdır yanmak, bir aşkın... Bir baksana bana Ahyar. Bende dumandan eser mi var? Ama yandım diyorum sana. Ve yandım diyorsam, yanmışımdır, yangınların en onmazıyla, en olmazıyla... Cahili, acemisi olmadım hiç aşkın. Sevdiğim an seni, ustalığı da aştım. Seni sevdiğimde, tam da o anda, ne kadar yükseğe çıkarsa çıksın dumanını yutan, kapan bir yangının ciğerine daldım. Artık ben, dumanı ve tüm varlığı od ol

Doyduğum gün ölürüm temmuz günlerine Hele son saatler Mana damlar notalarından telli sazların Lahza ben yer yer küf kokarım... Yok oluyorum anla beni Müntehir şairlerin uykusuyum Çok insansınız çok rutubet Küf kokuyorum Bir ağaçları adıyla sesle Mutlu oluyorum.

Ceza infaz kurumlarında disiplin, hükümlere kişisel gelişimlerini artırmaları, kendilerini ifade edebilecek motivastonu sağlamaları ve yaşamsal gereksinimlerini karşılamaları için yapılandırılmış kurallar bütünüdür. Disiplin ve özgürlük birbirine karşıt ve birbirinin alternatifi olan kavramlar değildir. Disiplin rejimi, kişiye ahlaki bağımsızlığını kazandırmayı amaçlayan bir yaşam şekli sunar. Kitabımızın konusunu teşkil eden disiplin soruşturmalaı süreci, sadece verilecek cezaları ve uygulama biçimlerini g

Tam yüz yıldır ameliyat masasında olan kadim medeniyetimiz için uyanma ve aslına rücu etme günüdür. Gün, zulüm altında inleyen ve can çekişen Âlem-i İslam'ı ayağa kaldırma günüdür. Bu kitap, bu kutlu günün geldiği inancıyla kaleme alınmıştır. Artık, ameliyat masasından kalkmak, silkinmek ve afyonla uyutulan zihinlerimizi uyandırmak zorundayız. Yaşadığımız coğrafya, devletler mezarlığıdır ve bu topraklarda yaşamanın bir bedeli vardır. Bu bedel, tarih boyunca çok ağır şekilde ödenmiştir. Şimdi yeni bir dünyay

Yüce Yaratan peygamberler dışında da hem insanlara hem de diğer canlılara çeşitli şekillerde ve zamanlarda mesajlar iletir. Her mesaj bir altın değerindedir alan için. Kim istemez ki bir işaret almak. Kim istemez ki bir altına sahip olmak. Kahramanımız Barış da, 9 yaşında iken aldığı 3 gizemli işaret ile yaşının küçüklüğünden olsa gerek ne yapacağını bilemez ve sessizce yılların bir bir geçmesine seyirci kalır. 19 yaşında bir delikanlı iken bir mezarlıkta arkadaşları ile altın ararken bu üç işaretten birin

Memleketimin her yeri güzeldir. Ama benim için Karadeniz güzelden öte bir şeydir. Türkiye'nin Doğu Karadeniz'inde doğa, doğuya doğru gidildikçe daha bir güzelleşir. Köylerde iş çoktur. Hanedeki her birey çalışmak zorundadır. Doğanın verdiği her şeyi değerlendirerek evini ve beslediği her canlıyı doyurmak zorundadır. Hem de her mevsim koşulunda. İlkokuldan itibaren yörem ile ilgili her konuda bir şeyleri biriktirmeye başladım. Bu kitapta da efsaneleri, örf ve adetlerimizi, yaşam şeklinden kesitleri okuyacaks

Yavaş, yavaş bilincinin açıldığını hissediyordu, başından sızan kan sol gözünden aşağıya doğru yüzüne akıyordu. Gayri ihtiyari kımıldamaya çalıştı. Ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu anlaması çok uzun sürmedi. Artık kendine gelmişti. Hem terliyor hem de üşüyordu. Nasıl bu tuzağa düştüğünü; ne kadar aptal olduğunu kendine tekrarlayıp durdu. Hissettiği garip korkuyu anlamdırmakta zorlanıyordu. Bağlı olduğunu bildiği halde istem dışı ellerini hareket ettirmeye çalıştı. Beyni düşünme yetisini kaybetmiş gib

Bu hikaye içinde çok fazla katkı olmayan organik bir yaşam öyküsüdür. 1980'li ve 2000'li yıllardaki Anadolu'nun sefil köy ve aile yaşamını anlatır. Cahillik ve sefalet insanları kanser illeti gibi sarar. Bu illet onların aile, sosyal, din ve psikolojik yaşamlarını adeta harabeye çevirir. 1970'li yılların ikinci yarısından başlayarak 2000'li yıllara doğru; sefil, cahil, köylü aile ve çocuklarının dramatik öyküsü anlatılır. Muzdarip oldukları yoksulluk, cehalet ve kibir sorunları yüzünden ailenin ne gibi so

Bazen bir kişi bıraktığınız insanı iki kişi bulursunuz. Allah bereket mi vermiş, ceza mı vermiş bilemezsiniz! Daha birkaç gün önce elimi tutan adam; kokun hâlâ parmaklarımda dolaşırken, kokun avuçlarımdaki kader çizgilerime sinmişken sen başkasının elini nasıl tutabildin? Hadi ellerin acımadı da içinde mi sızlamadı hiç?

?Aldatıldınız efendim. Hepiniz kuşları uçarken gördünüz; gördünüz ve aldatıldınız. Kum oldunuz. Siz kıyılarınızda onun ıslaklığını misafir ederken, o başka sahillere vurdu kendini. Issızdı adanız. Çok kızgındınız. Kızmayınız efendim. Tatlı sular da sevilirdi. Sevilirdi. Siz, tuzlu ummanlar için kendinizi yaktınız.

Bu kitap,mevcut din anlayışındaki yozlaştırmalara bir itiraz ve isyan duygusuyla yazılmıştır. Farklı bir zemin ve bakış açısı tanıtılmak istenmiştir. Yerkürenin uzantısı olarak beynimizin de 99 tür temel atomdan yapılmış olmasının bir sonucu olarak insan, 99 temel esmayı (Esma-ül Hüsna), potansiyel olarak açığa çıkarmaya adaydır. Ancak yaşamdan görmekteyiz ki bu atomların (ve esmaların) yüzde on kadarı, ortalama insanda aktiftir; Allah'ın esmalarının bu kadar azı, insanda açığa çıkmaktadır! Diğer inaktif d

Yeryüzü dedikleri şu kısacık günlüğe kaç ömür sığdı? Kaç gülücük, kaç gözyaşı ve ihtiras uğruna akıtılmış kaç damla kan? Kaç anı mazide kaldı, kaç isim kalplere gömüldü ve kaç nesil toprağa karıştı? İnsanoğlunun ilk tohumları yeryüzüne düştüğünden beri kaç renk ayak izlerimiz altında karardı ve kaç renk kızıla çaldı? Neler yeşerdi avucumuzda ya da neler soldu gitti? Her renk kızıla çaldı da umut hep mavi kaldı... Yıldızlar dürülmeden, dağlar yürütülmeden, topraklar dağlanmadan, cesedi kıyıya vuran çocuk, be

Öykü Apartmanı, sıradan insanların, sıradan hayatları içinde yaşadıkları kimi zaman kendileri için sıra dışı haller de alabilen, ama samimiyetini ve yaşamın içindenliğini hiç yitirmeyen öykülerden oluşuyor. Aykut Dalyan, sanki yıllar yılı bir köşeden bu toprakların insanını gözlemlemiş, not tutmuş, hafızasına kazımış gibi, öylesine bizden bir dille, bizi bize anlatıyor. Kapılar kapanır. Işık aydınlatır pencereyi. Her ışık, ayrı bir hayat; her hayat, ayrı bir ışık... Kapılar kapanır. Işık söner. Arkanızı

Tanrı'nın kimi bireylere verdiği özel yetenekler vardır. Bu yetenekler, ilk bakışta fantastik gibi görünse de, gerçekle yüzleşen insanoğlu, elde ettiği sonuçlar karşısında çoğu zaman hayret içinde kalır. Kadir Tuğtekin Ok, bu anlamda, özel yeteneğinin farkına varmış ve bunu insanlığa sunmuş bir isim olarak bu kitapla okurlarıyla buluşmaktadır. Okuyacağınız bu kitap, ?KAHUNA Yaşam Enerjisinde kullanılan özel teknikleri ve kullanımı hakkında detaylı bilgiler vermektedir. KAHUNA Yaşam Enerjisi doğal olarak gör

Renkler hayatın içinde barınır. Edebiyat da hayattan beslenir. Edebiyatın, dolayısıyla hayatın her rengini barındıran, her sayfasında farklı bir ton bulabileceğiniz bir serüvene hazır mısınız? Şiir, şarkı sözü, öykü, piyes, skeç, deneme ve özlü sözler bölümlerinden oluşan bir gökkuşağında edebiyat yolculuğuna çıkıyoruz. Peki sizin renginiz hangisi?

Derin Yeşil, ideal kadın ve aşık olunan kadın arasında kalmış bir deniz subayı olan Turgut'un çalkantılı hikâyesi gibi görünse de; içinde aşkı barındırdığı kadar görev arkadaşlığını, dostluğu, insan psikolojisinin düşünce yapımızı sürükleyebileceği noktaları, felsefeyi, tasavvufu, siyaseti ve Deniz Kuvvetleri'ne kurulan büyük kumpasın asker ruhunda açtığı yaraları da işleyen güçlü bir ilk roman. Serdar Ümit Tezeren, Derin Yeşil ile, dikkatli okurlara bir romandan çok daha fazlasını sunuyor...

Ateş Böceğinin Kuzgun Etkisi, Mahir Gündoğdu'nun, Türk Fantastik Edebiyatı'na yeni armağanı... Gündoğdu, hayali kahramanlar, mitolojik tanrılar, onların gizemli hayatları ve hiç düşmeyen bir heyecanla kurguladığı öyküsünü, aşkla da süslüyor ve okurlarına fantastik bir şölen sunuyor... ?Aşklarını âdeta mitolojik bulgularla ilişkilendiren ailenin bir oğlu olur. İsmini, Boreas (Rüzgâr Tanrısı) olarak düşünüp Anadolu'ya özgü olması için ?Rüzgâr koyarlar. Zaman içinde Rüzgâr, genç bir delikanlı olduğunda, ailesi