Alice nehir kenarında ablasının dizi dibinde yarı uyur yarı uyanık, acaba kendime papatyalardan bir taç mı yapsam derken, telaşla yanından yeleği ve köstekli saatiyle kim bilir nereye yetişmeye çalışan pembe gözlü beyaz bir tavşan geçer. Tavşanın peşinden hızla koşmaya başlayan Alice, tavşan deliğinden geçerek bambaşka bir dünyaya merhaba der. Alice, Harikalar Diyarı?nda meraklı bir yolculuğa çıkarken, biz de zihnindeki acayip dünyayla tanışırız.

Türk toplumunun şiirle olan bağının oldukça eski bir geçmişi vardır. Saz şairleri, Türk halkının sosyal ve kültürel yaşamının aynası olmuştur. Halkın acısını, derdini, hüznünü, sevincini, mutluluğunu; kısacası duygu, düşünce ve hatta siyasi mesajlarını şiirleriyle ortaya koymuşlardır. Türk Saz Şairleri Antolojisi'nde âşık edebiyatının tarihsel seyri ele alınıyor. Bu edebiyatın her çağda dikkat çeken özelliği üzerinde duruluyor. Bu eserde Yunus Emre, Gevheri, Baykan, Hayâlî, Âşık Ömer, Âşık Veysel Şatıroğlu

En Önemli 50 Tarihçi Tarih Bilimine Yön Veren Düşünürler kitabı çağlar boyu tarihyazımının gelişimine mükemmel bir kılavuz niteliğindedir. İçerdiği tartışmalar ve düşünürler bakımından oldukça kapsayıcıdır. Antik Çin, Yunan ve Roma'dan Orta Çağ yoluyla çağdaş dünyaya kadar uzanmaktadır. Bu eser Heredottan İbn Halduna, Hegeldan Toynbeeye, Braudel'den Foucault'ya, Eric Hobsbawmdan Şeyh Anta Diopa kadar tarih alanındaki başlıca düşünürlerin fikirlerine kolay ve toplu bir giriş niteliğindedir. En Önemli 50 Ta

Masal Doğu kaynaklı bir türdür ve Doğu halklarının hayal dünyasını, hayata bakışını yansıtır. Bu masalların en belirgin taraflarından birisi, özünde hikmeti ve hisseyi barındırmasıdır. Bu masallar içinde bir masal kitabı, ayrıca üzerinde durulmaya değerdir. Çokluktan kinaye olan adı, hiç bitmeyecek bir serüveni simgeliyordur çünkü: Binbir Gece Masalları, orijinal adıyla Elf Leyle ve Leyle. Kelile ve Dimne ve Tûtînâme gibi iki önemli masal koleksiyonu daha olsa da öncesinde, bu iki eserden kaynakça ayrıdır.

Herkesin bir Leylâsı vardır. Kavuşmak istediği, özlem duyduğu, uğruna mücadele ettiği bir Leylâ. Mehmed Akifin Leylâsı ise, milletiydi; kavmi değil, milleti... Müslüman kavimlerinin cehalet ve sefalete duçar olduğu, aynı zamanda birbiriyle boğuştuğu bir zamanda onları millete çağırmıştı Mehmed Akif. Akifin Leylâsı, millet kavramını, bu kavramın İslam düşüncesindeki anlamını, millet aydınını, millete karşı tehditleri, milleti kurtaracak nesil modelini ve milletin geleceğini inceliyor, irdeliyor ve okuyucuyu

Evliya Çelebi, 80 yıllık ömrünün 50 yılını seyahatlerde harcamış büyük bir seyyahtır. O, seyahat etmekle kalmamış yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını anlatmıştır. Çelebinin; Hollandadan İrana, Rusyadan Habeşistana dünyanın yarısına ayak basması, insanı hayrete düşürmektedir. Seyahatnameye, biraz da bu nedenle Osmanlının kara kutusu desek yanlış olmaz. Zaten dünya seyahat edebiyatında, bu kadar geniş ikinci bir eser de yoktur. Bu durum, Seyahatnamenin eşsiz bir kaynak olmasını sağlamıştır. B

Divan şiirini anlamak için mazmunlarını, şiirde bir kelime, bir terkip ile atıfta bulunulan hikâye, efsane ve menkıbeleri bilmek, bunların yanında klasik şiiri besleyen Kuran, hadis-i şerif ve tasavvuftan biraz anlamak, İran edebiyatının önemli eseri Şehnâme'yi, Tâberî Tarihini bilmek, orada geçen kahramanları tanımak gerekmektedir. Çalışmamızda bu noktalara ve ayrıca şiirlerin yazılmasında günümüz imlasına uygunluğa dikkat edildi. Şiirlerde geçen anlaşılması zor kelimelerin, ıstılah ve terkiplerin bütün a

Dede Korkut hikâyeleri, Oğuzların yaşantısına ve kahramanca mücadelelerine adanmıştır. Bunlarda, destansı bir anlatımla, Oğuz Türklerinin Orta Asyadaki ilk yurtlarında, Kafkaslarda ve Anadoluda yaşadıkları olaylar genişçe yer almıştır. Halk hikâyelerine benzer bir anlatım özelliği taşıyan, millî bir destan havasındaki bu hikâyelerde; alp tipinin kendine has davranışları görülür. On iki Dede Korkut hikâyesinden oluşan bu eser, öncelikle öğrencilerimize, daha sonra konuyla ilgilenen herkese faydalar sağla

Yusuf Has Hacip tarafından beyitler halinde ve mesnevi tarzında yazılıp tamamlanan Kutadgu Bilig, Türk dili ve kültürü bakımından çok önemli bir eserdir. Yeni Müslüman olmuş Karahanlı Türk toplumunun o zamanki kültürü, dili, edebiyatı; bu toplumdaki idari yapı, toplumun katmanlarını oluşturan sınıflar, hukuk ve ahlak kuralları büyük ölçüde bu eserden öğrenilebilmiştir. Seçme yapılırken, Kutadgu Biligin bütünü içerisinde en vurucu noktaları süzülüp, bunlar, günümüz insanının daha iyi anlayacağı bir dille

Doğunun klasik edebiyatı içinde pek çok yıldız mevcuttur. Bu yıldızlardan biridir Kelile ve Dimne... Debşelim adındaki bir Hint hükümdarına ithafen yazılmıştır. Beydeba adlı bir filozofun anlatımıyla renk bulmuştur. Aslı Sanskritçedir. Eser, ismini, Düşündürücü Beş Öğüt adlı hikâyedeki iki çakaldan alır. Oluşturduğu tarzla La Fontaineden Mevlanaya kadar uzanmıştır etkileri. Bu eser, öncelikle öğrencilerimize, daha sonra konuyla ilgilenen herkese faydalar sağlayacaktır. Kültürümüzün sonraki nesillere taşı

Hz. Mevlana, Kuran semasında 13. yüzyıl başlarında parlayan nuranî bir yıldız olarak insanlık âlemini aydınlatmaya devam etmektedir. Özellikle Mesnevi-i Manevisi ile gönüllerde taht kurmuştur. Mesnevi, klasik edebiyatımızı derinden etkileyen manzum bir eser olarak iç içe hikâye ve bu hikâyelerden çıkarılan ibretli derslerden meydana gelmiştir. Bu çalışmada kısaca Mevlananın hayatından bahsedildikten sonra Mesnevide yer alan hikâyelerde Mevlananın verdiği öğütlere ve kıssadan hisselere yer verilmiştir. Seç

Yusuf Has Hacip tarafından beyitler halinde ve mesnevi tarzında yazılıp tamamlanan Kutadgu Bilig Türk dili ve kültürü bakımından çok önemli bir eserdir. Yeni Müslüman olmuş Karahanlı Türk toplumunun o zamanki kültürü dili edebiyatı bu toplumdaki idari yapı toplumun katmanlarını oluşturan sınıflar hukuk ve ahlak kuralları büyük ölçüde bu eserden öğrenilebilmiştir. Seçme yapılırken Kutadgu Bilig in bütünü içerisinde en vurucu noktaları süzülüp bunlar günümüz insanının daha iyi anlayacağı bir dille sunulmaya

Sadi, Doğu edebiyatının önde gelen şair ve düşünürlerinden birisidir. Kaleme aldığı Bostan ve Gülistan isimli eserleri, yazıldıkları günden itibaren gerek Doğu gerekse Batıda ilgi çekmiş, birçok dile tercüme edilmiş, nazire ve şerhler yapılmıştır. Gülistanın günümüze kadar birçok Türkçe tercümesi yayımlanmıştır. Ancak bu tercümede, toplumun her kesimi tarafından okunabilmesi için, bilimsel ölçütlerden uzak, sade bir dil tercih edilmiştir. Ayrıca bu tercümedeçok az da olsabazı hikâyeler alınmamıştır. Bu eser

Batı bir anlam krizine mi girmiş durumda? Yoksa Prenses Diana´nın ölümü gibi bazı modern hadiseler, daha başka şeylerin mi habercisi? Klasik çağların mitlerinden kendini arındırmış olan Batı dünyası, şimdi de kendine modern mitler mi arıyor? Elinizdeki kitap, yeni binyılın başlarında Batı toplumunun ve düşüncesinin nerede konumlandığını sorguluyor. Modern dünyayı karakterize eden çalışma, spor, bilgisayarlar, arabalar gibi başlıklar ve Marilyn Monroe ile Elvis Presley gibi kült isimlerin etrafında yürüttü