Oysa haberi vardı. Yeri satın alırken Lord Canterville ona hayaletten söz etmişti. Bay Otis; Evi hayaletle birlikte satın alıyorum. Ben uygar bir ülkeden geli­yorum. Biz bir şey istedik mi satın alırız. Daha önce Amerika'da gerçek bir hayaletimiz olmadı. Belki buradaki hayaleti oraya göndeririz. Halk da paray­la onu seyreder. İşte böyle... Her şey Bay Hiram B. Otis'in Canterville malikânesini satın alıp ailesiyle birlikte oraya yerleşmesiyle başladı ve bu komşularını şaşırttı. Çünkü insanlar hayaletlerden

Sokak köpeği Tintin, mutlulukla yavrularını izlerken ansızın duvarın dibindeki yavru kedileri gördü. İki taneydiler. Miniciktiler. Yalnız ve çaresizdiler. Anneleri nerdeydi? Neden onları yalnız bırakmıştı? Tintin yavru kedilerin aç ve yalnız kalmasına dayanamadı. Yavaşça yerinden kalkıp onlara doğru yürüdü. Sonrası, bütün önyargıları ortadan kaldıracak olan farklılıklara karşın birlikte yaşam ve bir özveri öyküsü...

Çağlar önce çıktıkları destansı yürüyüşlerinde yaşanan onca badireye rağmen hikâyeleri hâlâ bitmeyen Romanlar, dünyanın en örselenmiş toplulukları arasında yer alıyor. Bu örselenmeye; Erzurum'dan İstanbul'a bir göç(ürülme) hikayesi okuduğunuz Çeribaşı Rüstem Aga kitabında da tanık olacaksınız. Yalın bir dille, sinematografik anlatım sizi içine alacak ve sürükleyecek. Kendi içlerindeki etnik barışıklığa rağmen kendilerine gösterilen ayrımcılığı nasıl göğüslediklerini göreceksiniz. Hikâyenin kahramanlarına ai

2002 yılı civarında doğanlar AKP Hükümetinin gölgesinde büyüdüler, oy kullanma yaşına girenlerin hafızasında da kıyaslama yapabilecekleri başka bir siyasi iktidar yok. İlk gençlik dönemine adım atmış bir kuşağın duygularından davranışlarına, beğenilerinden zevklerine kadar her şey, ekseninde AKP'nin olduğu bir kültür dünyasında şekillenmiş sayılır. Çizgileri şimdi bir hayli netleşmiş kültür dünyasının geçmişteki ipuçlarını ve eğer herhangi bir kırılma yaşanmazsa yakın gelecekteki muhtemel evrimini içeren bi

Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı kuruluşunun 20. Yılında Türkiye'de bir konferans gerçekleştirdi. Bu tarihi konferansın belgelerini içeren bu kitap ile enternasyonal mücadelenin geldiği aşamayı ve dünyadaki sınıf mücadelelerinin gelişimine tanıklık edeceksiniz. Bu belgeler tüm sınıf dışı akımlara karşı, sınıf mücadelesinin tarihin başlıca itici gücü ve işçi sınıfının da sosyalizmin temel ve öncü gücü olmaya devam ettiğini göstermesi bakımında da önemli bir yerde durmaktadır. Büt

Hallâc-ı Mansûr'un yaşamı, felsefesi ve öğretisini inceleyen bu kitapta, Mansûr'un etkileyici ve çok yönlü hayatını Ali Gurdili'nin Kürtçe anlatımıyla okuyacaksınız. Laş, di nav danûstandinên daringî de ye. Gurza mebestê, di zincîra têkiliyan de delka resen e. Made, mirovan diavêje nav dinyaya nesneyan. Mirovên ku di têkiliyên madî de girêdayî bimîne, êsîr e. Divê mirov, ji madeyê derbas bibe û bikeve nav dinya wateyan. Rêzanê giyan, dil e. Ev rêzan, mirovan radigihîne qata xwedê û ji êsîriya madeyê, wan

Masal gemisine binen kişi hangi düşlere gideceğini ve hangi gerçeğe ineceğini bilemez. Sudanya Gezegeninde birbirinden ilginç yedi masal var. Bu masalları okuyanın üstü başı düş olur. Gözüne masal kaçarsa gözü gör olur.

Keçiyi Beklerken Yevgeniy Dubrovin'in en önemli yapıtıdır. Bu yapıtta savaşla parçalanmış, savaştan önce var olan insanlık ilişkilerinin yok edildiği yeryüzünde ahlaksal değerlerin gerekliliği son derece trajik bir boyut kazanır ve bir absürdün yol açtığı yıkım işlenir. Şiddetle karşı karşıya kalan yetim çocuk ve yeni yetmelerin yazgısıyla sarsılan okur, iyiliğin yaşama yeniden dönmesi ve kalıcılaşması davasında güç katmanın gerekliliğini tüm benliğiyle hissetmektedir. Kasabada ve köylerde kol gezen yoksu

Öyle bir oyuncak düşünün ki, hem salıncak hem kaydırak hem de uykunuz gelince yumuşacık bir yatak Peki, var mıdır böyle bir oyuncak? Ya böyle bir oyuncakla oynamayı kim sevmez? Öyleyse, çevirin kitabınızın sayfalarını ve Haydi Oynayalım

Çîroka tinehî, xizanî û xeribiyê. Ku mirov, ji dayika xwe, bavê xwe, xwişk û birayên xwe; ji germahia hêlîna xwe dûr bikeve, çîroka vê xemgîniyê Yoksulluğun, ayrılığın, hasretin hikayesi. Anneden, babadan, kardeşlerden, sıcacık yuvadan ayrı kalmanın hüzünlü öyküsü.

Dawiya temahiyê , têrnexwarinê tê vegotin. Çavbirçî, tu carê têr naxwin. Dawiya têrnexwarinê wisa xemgîn e jî... Tamahkarlığın, açgözlülüğün, doyumsuzluğun sonunu anlatan bir masal. Azla yetinmeyen hiçbir şeye kanmaz. Doymak nedir bilmeyenin elindekini yitirişinin hazin sonu...

Vê carê ruviyê xapînok jî dixape. Her tim bikêr nayên virên nehîte. Ku bi rastiyê re rû bi rû ma, çav li revê ye Ne kurnazlığı, ne de sinsiliği, açgözlü tilkiyi kurtarmaya yetmiyor. Her zaman işe yaramaz yalan dolan. Gerçekle yüzleşince kaçacak delik arar.

Serpêhatiya bazara dirûna şevqeya seyê keçel û pişîka dirûnker. Ji demsalan zivistan, hewa sar e mîna qeşa. Serê seyê keçel bê kûm e û dirûnker pişîka derewîn e. Terzi kedi ile kel köpeğin şapka macerası. Mevsimlerden kış, havalar soğuk. Kel köpek şapka ister, usta da yalancı kedî.

Lenin-Stalin'in Marksizm ve Ulusal Sorun Kitabı İlk Kez Kürtçede Ulusal hareketin gücü, ulusun geniş katmanlarını oluşturan proletarya ve köylülüğün bu harekete katılım düzeyi tarafından belirlenir. Proletaryanın, burjuva milliyetçiliği bayrağı altında toplanıp toplanmayacağı sınıf çelişkilerinin gelişmişlik düzeyine, proletaryanın sınıf bilincine ve örgütlülük düzeyine bağlıdır. Sınıf bilinci gibi denemiş bir silaha sahip olan proletaryanın burjuvazinin bayrağı altında toplanma mecburiyeti yoktur. -J.V.St

Yücel Sarpdere'nin kitabı vatandaş abuzer kürtçe çevirisiyle kitapçılarda.. Vatandaş Abuzer, ülkemizin karanlık dönemi 12 Eylül'ü ti'ye alan bir roman. Cuntanın getirdiği boğucu havayı, polis merkezleri ve tutukevlerindeki uygulamaları, ikbal peşindeki işkenceci şefleri, kraldan çok kralcı komutanları; tüm zalimliklerine karşın zavallılıkları ve gülünçlükleri ile betimliyor. Vurdumduymaz, saf, açık sözlü, konuşkan kahramanımız Abuzer, 12 Eylül'ün uygulamalarına çağdaş bir Bektaşi tavrıyla katlanırken, bu

Ömer Hayyam'ın rubaileri bilinmeyen bir dile çevrildi Ömer Hayyamın 240 dörtlüğü ilk kez Farsça orijinalinden bilinmeyen bir dil diye resmiyetçe inkâr edilen, medeniyet dili değil diye hakarete uğrayan Kürtçeye çevrildi. Artık Kürtler Ömer Hayyamı başka bir dilde okumaya mahkûm değildir. Gazeteci yazar İkram Balekaninin çevirdiği kitapta,Ömer Hayyam'ın hayatı ve rubaileri sade ve yalın bir dille aktarılıyor.

Birden uzaklardan Bam bam! diye bir ses duyuldu. Güneş hemen bulutların arkasına saklandı. Küçük serçe korkmuştu. Daha da yükseğe uçup yeryüzünü seyretti. Bir sürü asker, silah, tank, havan topu ve füzenin ona doğru geldiğini gördü. Hepsi gri giyinmişti. O zaman Küçük Serçenin kalbi yine kırıldı. Kanatlarını çırptı ve daha alçağa uçtu. Bir taşa oturup, Bu savaş! Savaş benim yuvamı yıktı. Savaş yine o çirkin gürültüsünü yapmaya başladı dedi.

Büyükanne etrafında oyun oynayan torunlarıyla yüksek sesle konuşurdu: Ah benim yeşil çiçeklerim! Şu an gece mi gündüz mü? Evin çatısının yakınındaki ayı görebiliyor musunuz? Bu kitapta görme engelli bir büyükanneyle torunlarının hikayesini okuyacaksınız.

Benim, gökyüzü dedikleri Tepenizde çatı olurum Gözlerin gibi gök mavisi İşte benimsabah gülü dedikleri O güzel kurdelen gibi Pembeye boyarım bahçeleri

Marx, kendi buluşlarından söz ederken, insanlığa ve insan düşüncesinin gelişmesine katkısını devlet sorunuyla bağlantısı içinde ortaya koymaktadır: Benim yeni olarak yaptığım şey, 1) sınıfların varlığının, üretimin tarihsel gelişme evrelerinden başka bir şeye bağlı olmadığını; 2) sınıflar savaşımının zorunlu olarak proletarya diktatörlüğüne götürdüğünü; 3) bu diktatörlüğün kendisinin de bütün sınıfların ortadan kalkmasına ve sınıfsız bir toplumun kurulmasına geçişten başka bir şey oluşturmadığını tanıtlamak