Doğmadan ölüme mahkum edilen şanslı bir bebek Eşsiz Nilin, kurak Mısıra sürüklediği bir yaşam Tarihin tanık olduğu en görkemli cenaze töreni Saplantılı tutkularla nefrete dönüşen yakıcı bir aşk Soğuk taş sütunların gölgesinde ürkütücü bir cinayet Koyu kızıl kanla çizilen bir entrika Seçilmiş bir İbraninin, Mısırı yıkan öyküsü İhtiraslı ve güçlü bir firavunun evrene meydan okuyuşu Kızgın iki adamın tarihi değiştiren kavgası Göklerin gizemli kapısından uzak yıldızlara ulaşan Osirisin ülkesinde iki hizip, ke

Kadının henüz toplumun eşit bir yurttaşı olarak yurttaşlık haklarını elde edememiş olduğu bir dönemin gerçekleri çerçevesinde kurgulanmış yarı efsanevi bir romanla karşı karşıyayız. Grek toplumunda kadın, yurttaş sayılmamasına ve köle gibi görülmesine rağmen birçok açıdan bugünkü kadından daha özgür. Bugün yurttaşlık haklarını da elinde bulunduran bir fahişenin hayatını okumak, çok daha rahatsız edici olabilir. Tecavüz olaylarının ve aile içi şiddetin cezasız kalması, çocuk gelinlerin varlığı ve kadın beden

Homeros'un ünlü destanlarından ikincisi olan Odysseia ilk destan İlyada'nın devamı niteliğindedir. MÖ 800 ila 600 yılları arasında manzum olarak kaleme alındığı düşünülen eserin ana kahramanı Odysseus'tur. İlk kitapta İlyada'da anlatıldığı gibi Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya dönmek isteyen Odysseus'un macera dolu geri dönüş yolculuğu eserin ana konusudur. Yaklaşık on yıl süren Truva Savaşı'ndan sonra Odysseus'un İthaka'ya dönmesi yine on yılını alır. Bu süre zarfında binbir türlü macera ve zor

Hasan Sabbahı esrarengiz havaya büründürenler daha çok Avrupalılardır. Bâtınîler Hasan Sabbahten önce de vardı. Nizârî İsmailîleri, İran İsmailîleri, Haşhaşîler, Bâtınîler, Alamutun Efendisi, Şeyhul-Cebel deyince ilk akla gelen Hasan Sabbahtır. Selçuklular İran, Ortadoğu ve Anadoluya yayıldıklarında, çoklukla Selçuklu sahasında, 160 yıl en etkili faaliyetlerini gösteren Bâtınîler, İsmailîlerin değişik kolları olarak zamanımıza kadar gelmişlerdir. Biz eseri yazarken, tarihî kaynakları esas aldık ve farklı a

Pierre Boulleün 1963 tarihli Maymunlar Gezegeni romanı gibi doğa ve türlerin geleceği üzerine alaycı, ibretlik bir hikâye. Kirkus Reviews Preston L. Allen, bu yeni romanında öylesine zarif ve dürüstçe yazıyor ki, insanlık hakkındaki gözlemlerini bir ilahi gibi, kusurlarımıza yazılmış bir aşk şarkısı gibi aktarıyor; en önemlisi de bunu sağlam ve zekice bir iç görüyle yapmayı başarıyor. Chris Abani, Gracelandın yazarı İnsan dünyanın en muhteşem hayvanı ve herkesin evinde bir tane olmalı! Çok uzak, ama asl

Nostradamus'un ünü bütün Fransa'ya ve burada tüm dünyaya yayılmaya başlamıştı. İstirahate çekildiği Solon şehrinde, yalnız hastalarını tedavi etmekle kalmıyor, insan ruhunun sınırları ve ilkeleri açısından gerçeği bulmaya çalışıyordu. Sık sık söylediği şey şuydu: Bir üstat var ki zorbalık istemez. Bu yüce kahin işbaşındadır. Bırakınız, o işini görsün. İnsanı katıksız bilgiye ulaştıracak ve ruh, göz kamaştıran gerçeği anlayacaktır. Kendisine: Bu üstat kimdir? diye soranlara da şu cevabı verirdi: Zamandır!

Tanrı'ya yolculuk adını verdikleri bir yolculuğa çıktılar. Bu bir göçtü; bir yolculuk ve bir savaştı. Her türden insan yürüyüşe katıldı; lordlar ve serseriler, silahlı adamlar ve köylüler, asil leydiler ve bar fahişeleri. O zamanın tarihçilerinden biri Türlü türlü insanların ve seçkin prenslerin tüm o muhteşem varlıklarını ve eşlerini ve çocuklarını bırakmaya razı olup, ölümü küçük görerek bilinmeyen bölgeleri aramak için yola düşmesi diyordu, hiç duyulmamış bir şeydi. Tanıdıkları ve bildikleri dünyadan İsa

Bu Kral Olaf! diye haykıran askerler, hemen küçük bir tekneye doluşarak denizdeki figürü kurtarmak üzere ilerlemeye başladılar. Fakat Uzun Yılan'ın güvertesinde kalan Einar Eindridson, gözlerini denizin üzerinden ayırmamıştı. Git gide azalmakta olan gün ışığının elverdiği kadarıyla, Kral Olaf'ın kalkanının denizde yüzüyor olduğunu fark etti. Kalkanın üzerindeki haç işareti göz kamaştıran bir şekilde parlıyordu. Bu sırada tekne de denizdeki yüzücünün yanına varmıştı. Fakat söylenenlere göre kurtarılan kişi K

Kitap Tanıtım Yazısı : Arka Kapak 1990 öncesinde hikâyeleri de yayımlanmış olmakla birlikte ilk romanı 1995 yılında yayımlanan İhsan Oktay Anar, son dönem Türk romanının en önemli ve en dikkat çekici isimlerinden biridir. "Puslu Kıtalar Atlası" (1995), "Kitab-ül Hiyel" (1996), "Efrâsiyâb'ın Hikâyeleri" (1997), "Amat" (2005), "Suskunlar" (2007), "Yedinci Gün" (2012) ve "Galiz Kahraman" (2014) adlı yedi romanı bulunan İhsan Oktay Anar'ı önemli ve farklı kılan ise, çeşitli gruplara dâhil olan sanatçıların birb

Gelmiş geçmiş seyyahlar içinde müstesna bir yere sahip Evliya Çelebi. Bu şöhretini ise geride bıraktığı Seyahatname'sine borçlu. Yerli ve yabancı seyahatnameler içerisinde onunki kadar hacimli ve yelpazesi geniş olanı pek az, belki de yok. 1631 tarihinde İstanbul civarında başlayan seyahatleri yarım asırlık bir devrede Anadolu ve Rumeli'nin dışında Suriye, Mısır, Habeşistan ve Hicaz'a; Irak ve İran'ın bir kısmına, Kafkasya ve Rusya'nın güneyine; Dalmaçya, Macaristan, Polonya, Avusturya, Almanya ve Hollanda'

68 öğrenci hareketiyle başlayıp, karanlık 80 darbesiyle son bulan, Türkiyenin en çok konuşulan dönemine dair Rıza Reçberin üç kitaplık serisinin ilk tarihsel romanı Senem Nine. dedi. Dün akşam bize kimler geldi biliyor musun?Ne bileyim kızım? Söyle bakayım kimler geldi?Kimler olacak akıllım. Dev Gençler...Ne devi, ne genci kızım? diye şaşkınlıkla sordu Senem Nine. Sakın rüya görmüş olmayasın.Yok, Senem Nine yok. Rüya değil. Bunlar, büyük okullarda okuyan Dev Gençler. Babam onları çalıştığı yerden tanıyor.P

15. Yüzyılın ikinci yarısı.. Fatih Sultan Mehmet Han, Anadolu Birliği'ni kurma yolunda çalışmalar yaparken Akkoyunlu Uzun Hasan Bey ve Karamanoğlu gaileleri başta olmak üzere Hatun Kervansarayı (Kadınhanı) ötesinde Anadolu'da siyasi ve sosyal bir kriz yaşanıyordu. Bu tarihî roman, işte bu dönemin, 1473'te Otlukbeli'nde yapılan kardeşler arası hâkimiyet kavgasının Osmanlı tarafının zeferiyle sona ermesine kadar olan devresini konu edinmiştir... Roman kurgusu dışında olaylar tarihî gerçeklere uygundur. Ogün

Hem Haçlılarla mücade eden, hem de gerektiğinde İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişara yardıma koşmaktan çekinmeyen karizmatik bir lider: Selahaddin Eyyubi Doğunun bütün hücrelerine sinmiş efsane bir örgüt: Haşhaşiler Bir yandan Haçlı istilasıyla, öte yandan halifelik ve mezhep kavgalarıyla kavrulan Doğu coğrafyasının bir dönemi Selahaddin Eyyubi ve Haşhaşiler romanında tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor. Corci Zeydan, Hasan Sabbahın kurduğu Haşhaşilerin Alamut Kalesinden yayılan esrarını ortaya sermeye

İnsan ırkının gelmiş geçmiş en iri ve ürkütücü bedenine sahip, sadece öldürmeyi arzulayan dilsiz bir cellât. Basit bir cümle ile anlatılamayacak kadar üstün zekâya sahip cesur bir asker, adil bir sultan ve gerçek bir kahraman; Yavuz Sultan Selim. Kutsal kitap gibi taşıdığı Cellâtı okuyarak insan öldürme cesareti bulmaya çalışan esrarengiz bir adam. Üzerinde yaşayan insanların olağanüstü bir zihinsel düzeye eriştiği, dünya teknolojisini yönlendiren bir Ada. Tarih ile geleceği bütünleştiren, gizemli kapıl

Masal Doğu kaynaklı bir türdür ve Doğu halklarının hayal dünyasını, hayata bakışını yansıtır. Bu masalların en belirgin taraflarından birisi, özünde hikmeti ve hisseyi barındırmasıdır. Bu masallar içinde bir masal kitabı, ayrıca üzerinde durulmaya değerdir. Çokluktan kinaye olan adı, hiç bitmeyecek bir serüveni simgeliyordur çünkü: Binbir Gece Masalları, orijinal adıyla Elf Leyle ve Leyle. Kelile ve Dimne ve Tûtînâme gibi iki önemli masal koleksiyonu daha olsa da öncesinde, bu iki eserden kaynakça ayrıdır.

SARIKAMIŞ HAREKÂTI: TÜRK ASKERİNİN KARLA VE YOKLUKLA İMTİHANI... Sarıkamış Harekâtı tartışmaları uzun süre gündemi meşgul etti: Harekâtta ordu kaç kayıp vermişti? Ancak harekâtın ne-denleri ve sonuçları gündeme alınmadı pek. Gereken yiyeceği, giyeceği, mühimmatı olmadan ordu niçin Sarıkamışa gön-derilmişti? Bugünün Türkiyesinin biçimlenmesinde önemli bir rolü olan Sarıkamış Harekâtını, salt Enver Paşanın hırsına bağlamak ne kadar doğru? Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış, bize İttihat ve Terakki Cemi-yetinin tav

Aras Yayıncılık, Batı Ermeni edebiyatı ve Amerikan edebiyatında kendine özgü bir yere sahip olan Leon Z. Surmelian'ın otobiyografik romanı Soruyorum Size Hanımlar ve Beyler'i 70 yıl sonra Türkçeye kazandırıyor. Soruyorum Size Hanımlar ve Beyler, 1915 yılındaki tehcir ve katliamlarda hayatı altüst olan Trabzonlu Ermeni bir ailenin ve savaşın ortasında bir başına kalarak yıllar sürecek bir ölüm-kalım mücadelesine atılan on yaşındaki Levon'un hikâyesini konu ediniyor. Leon Z. Surmelian, kendi hayat hikâyesin

Gün batmak üzereydi. Küçük Olimpos Dağı'nın eteklerinde, nazlı gelin duvağı gibi asılı duran sis bulutu, günün cılız ışıklarından kaçıp yamaçlarda oyalanıyor, oradan da ovaya iniyordu; ağırdan. Uzakta, o yüzünü hiç göstermeyen puhu kuşunun kısık ve kesik ötüşü dağın gri kayalarında yankılandı. Hep sevdiği ses, iliklerine işledi bu defa. Ya hayra alamet değilse bu diye geçirdi içinden, korktu. Öyle çok korkar olmuştu ki son zamanlarda... Son zamanlarda, son zamanlardan korkar olmuştu. Bir Avuç Mazi, 1924'te

Ocak 1923'te imzalanan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi, yaklaşık iki milyon eski Osmanlı vatandaşına çok büyük bir dram yaşatmıştır. Rumeli coğrafyasına ait Müslümanları ve Anadolu coğrafyasına ait Ortodoksları yerlerinden, yurtlarından eden bu korkunç olayın edebiyatta yeterince işlendiğini söylemek mümkün değildir. Birkaç iyi örneği saymazsak bu konuda hem Türkiye'de hem de Yunanistan'da yazılan kitapların genellikle aşırı milliyetçi gözlüklerle kaleme alındığını ve olayın insani boyutunu ihmal ettiğini görü

1492. Endülüs medeniyeti katlediliyor. Tüm dünya seyirci kalıyor. Bir Osmanlı sultanı hariç... Endülüsteki Osmanlı ajanı Kara Davud, karısı Elifin hasretiyle yanıp, kendi topraklarına dönmeyi beklerken hayatının en zorlu göreviyle karşı karşıya kalır... Granada İslam İmparatorluğunun çökmesiyle birlikte Katolik Avrupanın önündeki tek engel artık Sefaradlar, yani Endülüs Yahudileridir. Engizisyon her gün binlerce kitap yakmakta ve tarihin en büyük barbarlık suçunu işlemek üzeredir. İnancını saklamak zorunda