Yakında yepyeni şiir kitabıyla tekrar gündeme oturacak olan UmayUmayın tüm eserlerinin de yayımcılığını üstlenen 6.45 kısa zamanda baskısı tükenen cevapsız ağrının yeni kapağıyla 2.baskısını gerçekleştirdi. Yaklaşık 11 yıllık bir aranın ardından yepyeni bir UmayUmay şiir dili ile o hiç bozulmayan Umay özü!

Dibine düşmüş bir yalnızlıktı kaderimiz Alnımızdaki yazgıya düz cetvel tutamadık Kanıksadık Bir tohumduk aynı filize yüz süren Meyvesi tek elma bir ağaçtık belki de Farkındaydık -Yarısı doğu- -Yarısı batı- Geriye kalanlar ağacın solgun yapraklarıydık Düşerken gideceği belirsiz nehirde birer yolcu Yaşa(ma)dık -Gökten hiç elma düştü

Çınladı kayalıklar aç kurtların ulumaları geçti serçenin kalbinden ser vermedi yiğit dağlar çoban can verdi kavalına bin yıllık yalnızlığına aşk verdi azık torbasında umutlar ayaz vurdu ellerimi zemheriden sonra bahar

Cleveland'ta 23-28 Temmuz 1968 tarihleri arasında, Glenville İsyanı olarak bilinen bir ayaklanma başlar. Ayaklanma, levy'nin apartman dairesinden sadece on blok ötede tüm şiddetiyle yaşanır. levy'nin kodlarını verdiği bu ayaklanma; banliyölerde konuşlanmış, etnik grupların, göçmenlerin ve yine levy'nin deyimiyle başka bir ırk olarak görülen hippilerin üzerlerindeki toplumsal baskıya karşı gösterdikleri bir kırılma olarak okunabilir. Bu ayaklanma levy'nin hayatında ciddi bir dönüm noktasıdır. levy; şiiri, ay

Hale'nin şiirlerini okurken beni yakalayan bir daha da bırakmayan en önemli duygu 68 kuşağı solcularının dünyası ve ideolojisi oldu. O kuşak, sol ideolojiyi bütün dünyayı kavrayan bir barış, dostluk, savaş karşıtlığı ve eşitlik olarak anlamış ve bu uğurda canlarını ortaya koymaktan çekinmemişti. Hale o kuşaktan duygulu bir kadın. Hale'nin şiirinin iki temel nakışı var: Biri sevgi, tutkulu bir aşk anlamında, öteki dolu dolu yanası bir hayat. İlhan BAŞGÖZ

Ben bu güzelliği Arada bırakmam -öperim Taşırım içimden ateş araf ve bahçeye Köşkü neyleyim-saçarım Cennetteki küçük bir filin ayakları dibine Her şarkı başladığı sessizlikte.

Özellikle de genç kuşak şiir okurunun (ya da kendisince şiyirin) sadece çok sevilen değil çok da okunan şayir-yazarıı Batuhan Dedde, Altıkırkbeş Yayından basılan Çapulcu eserinden sonra Morfinsiz Çekilen Düş Sancılarının yeni edisyonuyla okur karşısına çıkıyor!

Cem Yayınevi, Orpheusa Soneler ile Rainer Maria Rilkenin kendi eliyle yayına hazırladığı bütün şiir kitaplarını ilk kez Türkçeye kazandırmış oluyor. Orpheusa Soneler, Rainer Maria Rilke şiirinin iki başyapıtından biri. Diğeri Duino Ağıtları. Orpheusa Soneler, bütün yönleriyle yaşama bir evetleme ve övgüdür. Okura yaşam için kalıp ve doğma öğretmiyor . Düşünce özgürlüğü ve düşlemgücünü özendiriyor. Söyle şarkısını, kalbim, bilmediğin bahçelerin;camdan dökülmüş gibi bahçelerin, berrak, erişilmez. Su ve gül

İsmet Özelin kırk yaşına kadar yayınladığı dört şiir kitabındaki ve bazı dergilerde yer alan şiirleri ERBAİN kitabında toplanmıştır. Geceleyin Bir Koşu (1966) Evet, İsyan (1969) Cinayetler Kitabı (1975) Celladıma Gülümserken (1984)

Bir Dilim Olsa Da Söylemeye, Dile Getirdiklerim İfade Etmek İstediklerimden Uzak. İşte Bu Yüzden Dilimi Yutup, Susarak; Parmaklarımın Ucundan Konuşuyorum

Öyle bir vazgeçeceğim ki senden Gülüşümde saklı kalacak yaralarım Sessizliğime gizleyip En söylenmemiş sözleri Tozu dumana katmayacak adımlarım Ve gölgede kalacak terk edilmişlik Issız sokaklarının kalabalıklığında Öyle bir vazgeçeceğim ki senden Haberin bile olmayacak Hangi mevsim gittiğimden

sterk kompliqasyon komkujiyan li dar dixin ne tene em dimirin yek ji me yek ji wan yek ji me ye ji wan jı ji me namire di ber doza xwe de stukesti dimıne di pevçunan de danustendine bi mirin u mayine re dike were tu gazinen xwe ji kurdvaniya min re bike masi di dest de behr di hundir de

Şiirlerini, Kemal Özerle birlikte yayımladığı Takastan tanıdığımız Efe Duyan, bu kez Tek Şiirlik Aşklar ve Surdibi Şiirlerini içeren kitabıyla okurun karşısına çıkıyor. Şairin ayrıca Nâzım Hikmet Şiirinde Karakter İnşası başlıklı çalışması bulunuyor. Tek Şiirlik Aşklarda Efe Duyanın şiirlerine Murat Pulatın fotografları eşlik ediyor. ... sevmeyi bilmediğime göre buracıkta bırakıp, gitmeli işçi sınıfı hakkında ezbere kitapları, karşılıksız aşklarla devrimleri eşleştirmeyi. Ve o bildik çocukluğumu balata

Bir gün gelecek Güneş doğmayacak pencereme Salam okunacak minarede Belki birileri ağlayacak perişan odamın köşesinde

Derler ki Türkiye'de herkes şairdir! Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben. Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yaz

Utkun Büyükaşık, şiirleriyle gerek toplumsal, gerek sevdalı bir söylemin farklı seslerini dillendiriyor. Şairin uzun yıllardır şekil verdiği poetikası bu ilk kitabı ile okurunu bulmaya, şiiri sahibine teslim etmeye hazır. Buralarda İki kere yakılır Türkü Mü sandın Kavrulan bedenleri? Kapının tıkırtısı; Yüreğin uğultusudur. Çıktığında dışarı Kızını okula götürmeyi özlemiş gazeteci Gibi özledik oysa Baharı ve çiçek kokan kırları Sözünü Esirgeyen ve bağışlayan Olduk çoktan Ey vicdan Geldiysen Bu coğrafyayı İki

Sıkıntı ve yalnızlık!.. İkisi de iç içe Bülent Güldal'ın şiirinde. Yer yer patlamalar ve isli sözcükler halinde duyuruyor içsel yangınını. Öte yanda ?Kod Adı: Anadolu adını verdiği toprakların hüznüyle barışık eleştirel bir dil geliştiriyor bizi yakan kavramları sorgulayarak. Örneğin, ? Tanrı ve şarap dolu mataram / türkülerle geçiyorum / kımıltılar cangılından / kuşa kanat aşka harman / günah ne yapar korku ne / kendisi uçurum olan / doğuştan bir sarhoşa dediğinde, insanlık tarihiyle yaşıt kılıyor taşkın

akşam erken iner şakaklarına yalnızlığın bir rakı bir de ayrılığın rengi / beyaz daha... ne diyeyim günahlarıma kefaret gecede dolunay matemimde ince nakış yaz daha onüçündesin azsonra bir ömür az

*** Bir koşudur sürer gider Sonsuzluğun Kalbine doğru Bir daha kaldırmamak üzere Koymak için başını dizlerine sevgilinin Hasretle akar durur zaman. ***

Aşk :Teslimiyet girdabına kapılıp, Manevi hayatın yörüngesine ulaşmaktır. Sevgiler : Herkesin gönlüne bir başka düşer, Herkes bir başka sever. Karşılıksız olarak verilebilecek en değerli hediye sevgidir. Sevmek fedakarlıktır, sevilmek: Sevenin kalp atışlarını,kendi kalbinde hissetmektir.